2015 yılının Aralık ayında Finansal İstikrar Kurulu; ekosistemleri ve insan sağlığını bozan, ön görülemeyen iş kayıplarına neden olan ve şirketler için ciddi riskler oluşturan kalıcı çevresel sorunlara dur demek için, İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü’nü (TCFD) kurdu. Bu liderler, iklim krizi ve finansal risklerin bağlantılı olduğunun farkındaydı. Küresel ekonominin, iklimle ilgili güvenilir finansal açıklamalar olmadan düşük karbonlu bir geleceğe geçişinin sağlanamayacağını biliyorlardı.

CDP, 2018 yılında iklim değişikliği soru setini TCFD'nin yönergeleriyle uyumlu olacak şekilde güncelledi. Bu kapsamda Yönetişim, Risk ve Fırsatlar, Strateji, Hedef ve Emisyonlar modüllerine TCFD ile uyumlu 25 yeni soru eklendi. Bu TCFD ile uyumlu sorular; finansal hizmetler, enerji, tarım, ulaşım, malzeme gibi çevre üzerinde yüksek etkiye sahip sektörler için özel metodolojiler içeriyordu.

CDP’nin soru setini TCFD ile uyumlaştırması, CDP’ye yanıt veren şirketlerin yıllık raporlarında kullanabilecekleri iklim ve doğal sermaye raporlamalarının hazır olması anlamına geliyordu. 

Fakat günümüzde -belki de çevresel raporlama alternatiflerinin çeşitli olmasından ötürü- bazı şirketler CDP raporlaması yapmak yerine kendi TCFD raporlamalarını yayımlıyor. Peki, bunun dezavantajları neler? Şirketler neden CDP’nin TCFD ile uyumlu soru setlerine yanıt vermeli?

CDP’ye raporlama yapmak, TCFD raporlaması yapmak ile kıyaslandığında şirketler için fazladan yük oluşturmaz. Yatırımcıların çoğu, portföylerindeki iklim risklerini değerlendirmek için ve çevresel risklerini en iyi yöneten şirketleri portföylerine katabilmek için CDP veritabanını kullanır. Yatırımcıların, şirketlerin kendi yayımladıkları sürdürülebilirlik raporlarına tek tek bakmaları mümkün değil; çünkü bu şekilde sağlıklı bir karşılaştırma yapmaları mümkün değil. İşte bu sebeple, aynı formattaki objektif ve karşılaştırılabilir verileri sunan standardize bir raporlama platformu CDP’yi tercih ederler.

Böylelikle, CDP aracılığıyla raporlama yapmak yeşil badananın (greenwashing) da önüne geçer. CDP’nin standardize çerçevesi yatırımcıların hangi şirketlerin iklim krizi için gerçekten eyleme geçtiğini net bir şekilde görmelerini sağlar.

İyi haber: Çoğu şirket bunların farkında ve CDP’nin TCFD uyumlu soru setine istikrarlı bir şekilde yanıt veriyor. 2002 yılında CDP’ye yanıt veren şirket sayısı 245 iken bugün küresel piyasa değerinin yarısından fazlasını temsil eden toplamda 9,600 şirkete ulaştık.

Haberin tamamına linkten ulaşabilirsiniz.

About the Author