Submitted by firuze.alpaydin on December 8, 2020
Bu sene CDP’nin Global A Listesi’ne giren şirket sayısı neden bu kadar arttı? Bu şirketlerin çevresel performanslarının bir sonucu mu yoksa metodoloji mi değişti?
Bu seneki CDP Global A Listesi’ne 300’den fazla şirket girdi. Bu geçen seneye göre %45 artışa denk geliyor ve özellikle pandemiyi göz önünde bulundurduğumuzda sonuç ilham verici. Bu durumun en temel sebebi, CDP’ye yanıt veren şirket sayısında da bu sene çok ciddi bir artış olması. Bu sene geçen seneye göre %14 artışla 9,600 şirket CDP raporlaması yaparak çevresel verilerini şeffaf bir şekilde piyasa ile paylaştı.
Metodoloji değişikliklerine gelince; bu sene metodolojide bazı değişiklikler yapıldı fakat bunlar birbirini dengeleyen küçük değişikliklerdi. Dolayısıyla CDP 2020 Global Listesi’ne giren şirket sayısındaki artışı, şirketlere yönelik çevresel verilerin şeffaf paylaşımıyla ilgili beklentilerin artmasına bağlıyoruz.
CDP derecelendirme notları yalnızca şeffaflığı mı ölçüyor yoksa çevresel performansı da değerlendiriyor mu?
Şirketlerin aldıkları derecelendirme notu seviyesine göre; CDP her ikisini de ölçüyor. CDP, çevresel performansın temeline şeffaflığı koyar; bu sebeple şirketler önce “disclosure” seviyesinde yüksek bir performans göstererek bu seviyede yüksek bir puan elde etmelidir. Yalnızca bu ilk basamaktan belli bir seviyede puan elde eden şirketler “awareness”, “management” ve son olarak “leadership” seviyesinde puanlar alabilecektir. Management ve Leadership kategorisinde puan alan şirketler (A, A- veya B) şeffaflığın ötesinde çevresel performans bakımından da üstün başarı göstermişlerdir.
Şirketler iklim değişikliği için yeterince mücadele ediyor mu?
CDP'ye bu sene yanıt veren şirket sayısının hem Türkiye'de hem de dünyada artmış olması kurumsal çevre farkındalığının arttığını gösteriyor. Fakat yine de, iş dünyasının sürdürülebilirlik konusunda attığı adımların iklim kriziyle mücadele edebilecek seviyede olmadığını biliyoruz. Bunu, CDP raporlaması yapan şirketlerin büyük bir çoğunluğunun (%74) C-D bandında skor alması da gözler önüne seriyor. Bu sene CDP raporlaması yapan 9,600 şirkete karşın, 3,700 şirket yatırımcılardan ya da müşterilerinden talep aldığı halde CDP raporlaması yapmadı ve en azından CDP'nin bir programından (İklim Değişikliği, Su Güvenliği, Ormansızlaşma...) F skoru aldı.
Küresel emisyonlarımızı 2030 yılı itibarıyla yarıya düşürmeli; 2050 yılı itibarıyla da net sıfır hedefine ulaşmış olmalıyız. Evet, her sene kurumsal çevre farkındalığının arttığını görüyoruz fakat yine de bu ilerleme durumun aciliyetine cevap verecek nitelikte değil.
COVID-19 bu seneki CDP sürecini nasıl etkiledi?
COVID-19 salgınının sosyal ve ekonomik pek çok ciddi etkisi oldu ve birçok şirket ani bir şekilde büyük baskılar altında kaldı. Bu zorlukların farkına varan CDP, 2020 yılı için son raporlama tarihini bir ay uzatmaya karar vererek şirketlere fazladan zaman tanıdı. 2020'nin başlarında, birçok ülkede uygulanan sosyal mesafe önlemleri nedeniyle kurumsal çevresel sürdürülebilirliğin arka planda kalacağından endişe duyuluyordu. Ancak tam tersine, CDP raporlaması yapan ve A skoru alan şirketlerin sayısında olağanüstü bir artış gördük.
Bununla birlikte, Mayıs 2020'de 155 iş lideri, hükümetleri COVID-19 sonrası toparlanmayı net sıfır ekonomiye geçişle uyumlu hale getirmeye çağırdı. Çünkü salgın aslında bize küresel ekonominin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi ve daha dirençli ve sürdürülebilir bir ekonomiye olan ihtiyacı açığa çıkardı.