İklim Değişikliği Raporlaması İçin Mevcut Düzenlemeler
 
Şirketler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris İklim Anlaşması gibi net çevresel hedefler sunan yerleşik çerçeveler sayesinde iklim krizi odağında alacakları aksiyonlarda büyük bir ilerleme gösteriyorlar. Sera Gazı Protolü bir ölçüm metodolojisi sunarken; Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) şirketlerin kişiselleştirilmiş kurumsal hedefler belirlemesine yardımcı oluyor. Diğer yandan İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD), iklim ve çevre raporlamasına ilişkin uluslararası standartların ve regülasyonların geliştirilmesinde kullanılan bu çerçeveler ile birlikte raporlama süreçlerine rehberlik ediyor. 

 Doğa Raporlamasının Geleceği
 
Şirketler, iklim değişikliğinin ötesindeki çevresel etkilerini yönetmekte, bu konuya ilişkin açık düzenlemelerin olmaması sebebiyle güçlük çekiyor. Ancak bu durum, daha net hedefler ve ölçüm araçları sağlayan Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi (GBF) ve Bilim Temelli Hedefler Ağı (SBTN) ile değişmeye başladı. Doğayla Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TNFD) artık iklim değişikliği dışındaki çevresel raporlamalar (doğa raporlaması) için öneriler sunarak standartlar ve yasa tasarılarında da aynı yaklaşımların uygulanmasına olanak tanıyor.

 
Doğa Raporlamasında Önümüze Çıkan Zorluklar
 
Doğayı korumak için yapılan girişimler, iklim koruma girişimlerinin ardından geldiğinden ve kaynak eksikliğinden dolayı daha yavaş ilerlemekte. İklim hedefleri, örneğin karbon emisyonlarını 1.5 Derecede sabitlemek  gibi, belirli ve ölçülebilirken, doğa için böyle net eşdeğer hedefler bulunmuyor.
 
Doğada 'yer' kavramı iklime kıyasla çok daha önemli. Örneğin, bir ton CO2e, nerede salınırsa salınsın iklim üzerinde aynı etkiye sahiptir, ancak bir litre suyun çıkarılması veya bir hektar ormanın tahrip edilmesi, yerel bağlama göre farklı sonuçlar doğurabiliyor. Aynı zamanda, bu alanda küresel anlamda yeterli veri bulunmadığından, şirketlerin kendi etkilerinin dışındaçalıştıkları alanların da durumunu ölçmeleri ve raporlamaları beklenmektedir.

 

TNFD LEAP (Tespit- Etki Değerlendirmesi- Risk ve Fırsat Değerlendirmesi- Hazırlık)

Doğa raporlaması konusundaki gelişmeler iklimin gerisinde olsa da, bu durum yeni düzenlemeleri mevcut yapılar üzerine inşa edebilme avantajını sunuyor. Buna güzel bir örnek olarak TNFD'nin yeni çalışmalarını gösterebiliriz. TNFD'nin bu alandaki çalışmalarının temel çıktısı Recommended Disclosures for Nature’dir. Bunlar TCFD ile aynı şekilde yapılandırılmıştır ve doğanın korunmasına ilişkin diğer konularla eşit derecede ilgili olan 11 TCFD tavsiyesinin yanı sıra ek tavsiyeler içermektedir. TNFD ayrıca tavsiyelerine, kapsanan kavramların nasıl anlaşılması gerektiğine ilişkin yönergeler, farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketlere özel ve eylemin çeşitli sosyal sonuçlarının nasıl dikkate alınacağına ilişkin kılavuzlar da dahil olmak üzere çeşitli ek bilgiler yayınladı. Ancak muhtemelen en önemli ek belge 'LEAP' çerçevesiydi. LEAP, bir şirketin tüm çevresel ilişkilerini ve bunları nasıl raporlayacağını anlamak için izlemesi gereken adımlara ilişkin bir rehberdir. Benzer çerçevelerin (Başkentler Koalisyonu'nun ACT-D çerçevesi (Capitals Coalition’s ACT-D framework) Doğal Sermaye Protokolü (Natural Capital Protocolve) gibi) üzerine inşa edilmiş olup, yıllarca süren iş birikimi, bilimsel çalışma ve sivil toplum girdilerinin sonucunu temsil etmektedir.
 

Yapboz Parçalarını Birleştirmek
 
Doğa raporlaması, birbiriyle örtüşse de birbirinden bağımsız çerçeveler, standartlar ve yasaları referans alıyor. Uyumlaştırma çabaları hala sürüyor olsa da çerçeveler arasındaki çatışmalar ve tutarsızlıklar hala devam ediyor. Bu karışıklık şirketlerin harekete geçmesinin önünde bir engel olarak görülüyor.

 
CDP, Standartları ve Regülasyonları Bir araya Getiriyor
  
CDP, şu anda dünyanın en büyük kurumsal çevresel raporlama platformu. Eylül 2023'te TNFD ile iş birliği içerisinde olduğunu duyuran CDP, standardize edilmiş ve karşılaştırılabilir veriler elde etme, farklı gönüllü yapıları ve standartları uyumlayarak tek bir noktada toplama taahhüdünün başlangıcına imza atıyor.

CDP, SBTN'nin kurucu ortaklarından biridir. Kar amacı gütmeyen kuruluşların işbirliği neticesinde ortaya çıkan Bilim Temelli Hedefler Ağı (SBTN), şirketlerin ve şehirlerin, bilim temelli hedefler belirlemesinde onlara rehberlik etmeyi hedefliyor. Bu faaliyetler şirket ve şehirlerin değer zincirlerinde doğa üzerindeki etkilerini ele almalarını sağlayacak net bir yol haritası çizmelerine yardımcı olacak. SBTN’nin çalışmaları, temelini CDP’nin de kurucuları arasında yer aldığı Bilime Dayalı Hedefler Girişimi’nden (SBTi) almaktadır. 

Haberin tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız.

About the Author