Geçtiğimiz aylarda şirketlerin, şehirlerin, eyaletlerin ve bölgelerin iklimle ilgili faaliyetlerinde belirgin artışlar gözlenmiştir. 13 adet Amerikan şirketi toplamda 140 milyar dolarlık düşük karbon yatırımı yapacaklarını açıklarken pek çok CEO da bu konuda yeni adımlar atılacağına işaret etti. Elimizdeki son verilere göre dünyanın farklı bölgelerinden 172 şirket, eyalet ya da şehir sera gazı salınımlarını %80 ile %100 arasında azaltacaklarını ya da enerjilerinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlayacaklarını beyan ettiler. Devlet yöneticileri ve diğer kıdemli kişiler Lyon ve Ontario’daki toplantılarında hükümetlere, önümüzdeki aylarda yapılacak Paris İklim Konferansı’nda önemli adımların atılması gerektiği çağrısında bulundular. Liderlerin iklim değişikliğini engellemeye yönelik adımlar atmaktan çekinmemesinin en önemli nedeni bu adımların şirket prensipleriyle çelişmemesidir. İlk olarak, enerji kullanımını azaltmak verimi arttırmaktadır.

Eski Walmart başkanı Mike Duke’a göre, “Ürünlerin yaşam döngüsünde karbon kullanımını azaltmak enerji kullanımının azaltılması anlamına geliyor. Bu da verimin artması ve maliyetin düşmesiyle işin güçlenmesi ve rekabete daha açık olmasını sağlıyor.” Ayrıca, bir çok şirket ve hükümet düşük karbon endüstrilerine yapılan yatırımların gelecekte rekabetçi bir avantaj sağlayacağına inanıyorlar. Son olarak da yapılan finansal inovasyonlar, harcamaları arttırmadan enerjiden verim sağlayabilmeyi mümkün kılıyor. Google Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidt bu konuda “Çevresel sürdürülebilirlik konusundaki ciddiyetimiz bunun bir trend olmasından ziyade şirket değerlerimiz ve iş anlayışımızla örtüşmesinden kaynaklanıyor. Ne de olsa, en ucuz enerji hiç kullanmadığımız enerjidir. Ayrıca çoğu durumda temiz enerji kaynaklarının maliyeti geleneksel enerji kaynaklarının maliyeti ile rekabet edebilir.” diyor. Google, üç kıtada rüzgar santralleri ve güneş tarlaları gibi yenilenebilir enerji projelerine 1.8 milyar dolar ayırdı. Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti sera gazı emisyonunu 2050’ye kadar %80 azaltmayı amaçlayan eyaletler arasında yer almaktadır. İklim Koruma ve Çevre Bakanı Johannes Remmel iklim değişikliği üzerine yapılan çalışmaların inovasyon ve yeni iş imkanı sağlayarak Kuzey Ren-Vestfalya eyaletini uluslararası düzeylere çıkaracağını savunuyor. Ayrıca Remmel’a göre iklimi korumak beraberinde  gelişim getirir, bu yüzden de Kuzey Ren-Vestfalya için en iyi ekonomik politikadır. Bu sebeplerden dolayı dünya liderleri Paris’te cesur olup büyük adımlar atmalıdır.

About the Author