2017 yılında yayınlanan TCFD Tavsiyeleri, özel sektör tarafından kapsamlı bir şekilde benimsendi ve geniş çapta kabul gören bir uluslararası raporlama çerçevesi haline geldi. Bu tavsiyeler günümüzde G20 ülkeleri başta olmak üzere, bir çok ülkeyi etkileyen bir gönüllü ve zorunlu çevresel veri açıklama dalgasının temelini oluşturdu. CDP ise 2018 yılında şirketlerin raporlama yükümlülüklerini azaltmak amacıyla tüm sorularını TCFD tavsiyeleri ile uyumlaştırdı.
 
CDP, TCFD tavsiyelerine ek olarak, "yüksek kaliteli" zorunlu açıklama sistemlerinde uygulanması gereken beş ana prensipi belirledi.
 
CDP’nin “Yüksek Kalite Zorunlu Çevresel Veri” Raporlama Tavsiyeleri
 
1- Yalnızca çevreyi değil, toplumu da ele alan bütüncül bir yaklaşım benimsenmeli.
Bütüncül bir yaklaşım benimsemeden iklim değişikliğiyle mücadele etmek mümkün değil. Bu yüzden, yeni politikalar insanları olumlu yönde etkileyecek ve gerçek bir değişime yol açacak şekilde tasarlanmalı. TCFD tavsiyeleri iklim kaynaklı finansal riskleri değerlendirmek için iyi bir başlangıç noktası olsa da, düşük karbonlu ekonomiye geçiş daha kapsayıcı bir bakış açısı gerekiyor. Farklı çevre sorunlarının ve bu sorunların insanlar ve gezegen üzerindeki etkilerini de dahil edebilmek için daha fazla veriye ihtiyacımız var.
 
2- Çevresel veri raporlama standartlarının kendi içlerinde uyumluluğu sağlanmalı. 
Yeni geliştirilen politikalar ve ulusal standartlar, uluslararası kabul görmüş standartlarla uyumlu olmalı. Politika belirleyicileri ortak bir zeminde buluşmak için diyaloğa girmeli, halihazırda kullanılan standartlara ve raporlama yöntemlerine bağlı kalınmalı.
 
3- Şirketlerin çevresel verilerini açıklamamalarının bir yaptırımı olmalı.
Çevresel verilerin açıklanmamasına izin verilmediği politika düzenleyicileri tarafından vurgulanmalı, politikaların uygulanması hükümetler tarafından izlenmeli ve gerektiğinde bir yaptırım uygulanmalı.
 
4- Raporlama sürecinin teknik kalitesine ve içeriğine bağlı kalınmalı. 
Bunun için, çevresel raporlama sadece risklere değil, aynı zamanda strateji, etki, sektör odaklılık, karşılaştırılabilirlik gibi konulara da odaklanmalı. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş için destekleyici olan verileri içermeli. 
 
Şirketlerin çevresel faktörleri yönetim kurulu düzeyinde de entegre etmeleri istenmeli, böylece şirketler geçiş planlarının geliştirilmesi ve açıklanmasında yönetim kurulu seviyesinde de teknik uzmanlığa sahip olmalı. 
 
Şirketlerin iklim değişikliği planları, iklim değişikliğine gereken aciliyette yanıt verebilmek için kısa, orta ve uzun vadeli hedefler içermeli. Şirketler, 1.5°C uyumlu iş modellerine geçişte, nicel ve bilime dayalı hedefler belirlemeli, hisse sahiplerine bu doğrultuda şirketlerin genel kurullarında oy kullanma fırsatı verilmeli.
 
5- Çevresel veri raporlamalarında yenilikler ve gelişmeler için imkan tanınmalı. 
Yönetmelikler bir sınır oluşturmamalı, daha geniş ve kapsayıcı açıklamayı teşvik eden bir asgari gereklilik olarak görülmeli.
 
Raporun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayın.

About the Author