2023 kampanyası kapsamında, CDP’den daha önce davet almış fakat raporlama yapmamış olan 1600'den fazla çevresel etkisi yüksek şirket, piyasanın önde gelen 288 finans kuruluşu tarafından çevresel verilerini paylaşmaları için teşvik ediliyor.

  • Schroders, Cathay Financial Holdings (Cathay FHC), Aviva Investors ve Manulife gibi toplam varlığı neredeyse 29 trilyon doları bulan 288 finans kuruluşu, CDP aracılığıyla henüz çevresel verilerini açıklamayan 1607 şirketle doğrudan iletişim kuruyor.
  • Raporlama yapmayan şirketler arasında Saudi Aramco, Exxon Mobil Corporation, Glencore, Chevron, Tesla Inc, Volvo Group, Roche Holding AG, Swatch Group ve Caterpillar gibi varlıkları 21 trilyon doları aşan şirketler finans kuruluşları tarafından doğrudan hedef alınıyor.
  • Türkiye’den de bu kampanya kapsamında iletişime geçilen 5 şirket bulunuyor. 
  • CDP kampanyasına destek veren finans kuruluşlarının sayısı 2017'den bu yana dört katına çıktı, zira İngiltere, AB, Brezilya, Japonya ve ABD'de zorunlu açıklama düzenlemeleri yaklaşıyor.
  • İklim değişikliğinin etkileriyle ilgili raporlama talebi yapan yatırımcıların oranı yüksek (%72). Bu yıl hedeflenen şirketlerin %28'inin su güvenliği ile ilgili %26'sının ise ormansızlaşma kapsamında raporlama yapmaları talep ediliyor.

CDP'nin 2022 non-disclosure campaign analizine göre, finans kuruluşları tarafından doğrudan iletişime geçilen şirketlerin diğerlerine nazaran 2.3 kat daha fazla raporlama yapma olasılığı olduğu ortaya çıktı. Bu yıl toplam varlığı 29 trilyon doları aşan ve 31 farklı ülkeden gelen finans kuruluşlarından oluşan yatırımcı grubu, CDP'nin raporlama talebine yanıt vermeyen şirketlere çağrıda bulunuyor. Kampanya 2017 yılında başlatıldığından bu yana, kampanyaya katılan finans kuruluşlarının sayısı dört katına çıktı.

2023 kampanyasına toplamda 51 ülkeden 1.607 yüksek çevresel etkiye sahip şirket dahil edildi. Bu şirketlerin Şubat 2023 itibarıyla toplamda 21 trilyon doların üzerinde küresel piyasa değerine sahip olduğunu ve yıllık olarak ortalama 4.200 megaton karbondioksit eşdeğeri (CO2e) emisyon yaydıklarını biliyoruz. Bu sayı, neredeyse Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ve Kanada'nın sera gazı emisyonlarının toplamına eşdeğer.[1],[2]

Şirketlerden, operasyonlarına uygun olarak iklim değişikliği, ormansızlaşma, su güvenliği ve ilk defa su anketinde yer alan plastikler ile ilgili yeni bir modül dahilinde raporlama yapmaları istenecek. Bu kampanya, çevresel etkiler ve yatırım riski konusunda daha fazla şeffaflık sağlamayı ve sürdürülebilirlik konusunda sermaye piyasası faaliyetlerini artırmayı amaçlamakta.

Önceki kampanyalardaki eğilimlere uygun olarak, finans kuruluşları tarafından en çok talep edilen veriler iklim değişikliği ile ilgilidir (%72). İklim değişikliği verilerine yönelik taleplerin daha yüksek olmasına rağmen, finans kuruluşları su güvenliği ve ormansızlaşma konusunda da açıklama ve eylem taleplerini artırmakta. Bu yıl hedeflenen şirketlerin %28'inin su güvenliği ile ilgili %26'sının ise ormansızlaşma kapsamında raporlama yapmaları talep ediliyor. Yılda 10 milyon hektarlık bir orman tahribatı ve emisyonların %22'sinin arazi kullanımından kaynaklanması göz önüne alındığında, ormanlar üzerindeki etkilerin açıklanması istenen şirketlerin sayısındaki artış, şirket faaliyetlerinin ormanlara etkisindeki farkındalığın ve orman tahribatının iş operasyonları üzerinde yarattığı tehdidin  bir göstergesidir.

Suyla ilgili etkinin, finans kuruluşları için önemi giderek büyüyor. Biyoteknoloji ve ilaç, perakende sektörü, petrol ve gaz şirketleri, bu yılki kampanyada suyla ilgili raporlama yapması için en çok hedeflenen endüstriler. Ayrıca, üretim sürecinin tamamında suyun yoğun kullanımı ve kirliliği nedeniyle giyim ve tekstil endüstrisi de bu tema üzerinde hedeflenen sektörler arasında.

Non-disclosure campaign hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya bakabilirsiniz. 
Haberin tamamı için buraya tıklayabilirsiniz. 

About the Author