Birleşmiş Milletler İklim Hedefleri Zirvesi

20 Eylül 2023 tarihinde New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenlenen İklim Hedefleri Zirvesi, küresel karbonsuzlaşma ve iklim adaleti için somut ve pratik adımları vurgulamak üzere farklı sektörlerden liderleri bir araya getirdi. Temel amaç, emisyonları azaltmaya ve iklim adaletini teşvik etmeye yönelik iddialı, pragmatik ve yalnızca uygulanabilir olmakla kalmayıp aynı zamanda başkalarına da benzer adımlar atmaları için ilham veren çabaların paylaşımı ile şeffaflık ve hesap verilebilirliğin önemini vurgulamaktı.

Şirketler, Şehirler ve Finans Kuruluşları İçin Taahhütlerin ve Eylemlerin Hesap Verilebilirliği Artırılmalı 

Zirve, iklim hedeflerine yönelik faaliyetlerde geri adım atma, sorumluluğu üstlenmeme ve yeşil badana ve benzeri davranışları önlemeyi amaçlamanın yanında, hükümetleri daha iddialı hedefler koymaya davet ediyor. Diğer yandan hükümet dışı aktörlerin de taahhütlerinin ve eylemlerinin güvenilirliğini ve adil bir geçiş sürecine bağlılıklarını göstermeleri bekleniyor.

Küresel sera gazı emisyonlarını yarıya indirmek, biyoçeşitlilik kaybını engellemek ve tersine çevirmek için yedi yıldan az bir süremiz bulunuyor. Bu süreçte, ekonomide bilim temelli bir eylem planı için temel oluşturmanın yanında taahhütler doğrultusundaki faaliyetleri nasıl izleyeceğimiz ve değerlendireceğimiz de oldukça önemlidir. Şeffaflığı sağlamak, azmi artırmanın ve hesap verilebilirliği inşa etmenin en kritik unsurudur.

Şeffaflık hesap verilebilirliğin temel taşıdır.

Hesap verilebilirlik, kuruluşların beklentiler ve taahhütler doğrultusunda, bilim temelli olarak, çevresel eylemlerinin sonuçları için sorumluluk almasıdır. Bu, yeşil badanadan kaçınırken küresel çevresel amaç ve hedeflere yönelik etkili ilerleme için kritik öneme sahiptir.

Şeffaflık, hesap verilebilirlik için elverişli bir ortam yaratmanın temelidir. CDP için üç temel unsur hesap verebilirliğe giden yolu açmaktadır: risklerin, fırsatların ve hem insanlar hem de gezegen üzerindeki etkilerin şeffaflığı; taahhütlerin ve vaatlerin şeffaflığı; ve bu eylemlerin ilerlemesinin ve gözetiminin izlenmesi.

Hesap verilebilirlik için üç temel müdahale:
İklim Hedefleri Zirvesi öncesinde CDP, şirketlere, şehirlere ve finans kuruluşlarına gerçek anlamda küresel, amaca uygun bir hesap verilebilirlik sistemi oluşturmaya yönelik üç çağrıda bulundu.

 

1. Aciliyetle 1.5°c ile uyumlu geçiş planlarının oluşturulması ve/veya geliştirilmesi

Hükümetler iklim, su ve doğa geçiş planlarının açıklanması konusunda net sınırlar belirlemelidir. CDP analizleri, CDP aracılığıyla raporlama yapan kuruluşların %22'sinin halihazırda 1,5°C uyumlu bir geçiş planı geliştirmiş olmasına rağmen, kuruluşların %1'inden daha azının güvenilir bir geçiş planı oluşturmak için yeterli ayrıntıyla raporlama yaptığını göstermektedir.

2. Politika yapıcıların ve finansal piyasa düzenleyicilerinin, politika ve regülasyonların uygulanmasında yüksek kaliteli zorunlu raporlama ilkelerini benimsemeye teşvik edilmesi

İklimle ilgili raporlama, büyük ölçüde TCFD ve ISSB'nin itici gücü sayesinde ana akım haline gelmiş olsa da, G20 üyelerinin sadece %40'ı suyla ilgili; yalnızca Brezilya, AB ve Endonezya ise  biyoçeşitlilikle ilgili raporlama gereklilikleri belirlemiştir. Regülasyonlara giden yolu hızlandırmak için CDP, politika yapıcıları ve finansal piyasa düzenleyicilerini kapsamlı ve etkili zorunlu çevresel raporlama regülasyonlarının tasarımında destekleyen yüksek kaliteli zorunlu raporlama için 10 yol gösterici ilkeyi ('HQMD ilkeleri') yayınladı.

Çevresel açıklama için belirlenmiş olsa da, HQMD ilkeleri, şeffaflığı artırarak, daha iyi risk yönetimi sağlayarak ve ekonomiyi Paris Anlaşması da dahil olmak üzere küresel çevre hedeflerine doğru yönlendirerek daha geniş bir sürdürülebilirlik raporlama politikası ve düzenlemesine uyarlanabilir.

3. Kapsayıcı, kanıt odaklı ve amaca yönelik bir Küresel Durum Değerlendirmesi’nin (KDD) talep edilmesi ve bu değerlendirmenin gerçekleştirilmesinde devlet dışı aktörlerin rolünün tanınması

COP26'da, Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşılmasında devlet dışı aktörlerin rolü resmen kabul edildi. Bu hedeflere toplu olarak ulaşma yolunda olmadığımızı zaten biliyoruz. KDD, Paris Anlaşması'nın kolektif hedeflerine yönelik ilerlemenin değerlendirilmesi için hayati bir mekanizmadır.
 

En önemlisi, KDD, hem hükümetlerin hem de devlet dışı aktörlerin iddialarını arttırmak ve eylemlerinin uygulanmasını geliştirmek için bir yol haritası sağlayabilir. Ancak etkili olabilmesi için KDD'nin kapsayıcı, kanıta dayalı ve amaca yönelik olması kritik önem taşımaktadır. Bonn’daki KDD görüşmelerinin sonucunda standartların, raporlama gerekliliklerinin, metodolojilerin ve rehberliğin geliştirilmesi de dâhil olmak üzere, şeffaflığın kritik rolünün altı çizilmiş ve eylem için ortak temeller etrafında birleşmeye yönelik daha geniş çabalar desteklenmiştir.

Daha fazlası için haber kaynağını ziyaret edin.

About the Author