CDP’nin 2016 raporu, 1.2 US$tn’u kapsayan dünyadaki başlıca uluslararası petrol ve gaz şirketlerini analiz ediyor. Avrupa şirketleri, alternatif enerji kaynaklarına yatırım ve gaza geçiş yaparak, düşük karbonlu geleceğe hazırlık konusunda Amerika’daki rakiplerini geçerek transatlantik bir bölünme ortaya çıkarıyor.

  • Petrol ve gaz endüstrilerinin ve ürünlerinin emisyon ayak izi, global CO2 emisyonunun %50’sine sebep oluyor;
  • Avrupa’nın önde gelen şirketleri gaza geçiş, düşük karbon teknolojilerine yatırım ve daha kapsamlı iklim kontrolleri ve stratejileri konularında Amerikalı rakiplerini geçiyor;
  • Güncel iş modelleri rezervleri bulmaya ve ispatlamaya dayanıyor. Geleneksel endüstri performansı ölçütleri ve yorumları, maksimum petrol talebi ufukta görünürken çağın gereksinimlerini karşılamayabilir;
  • Şirketler sadece ispatlanmış rezervlerini raporlamak zorunda oldukları için yatırımcılar risk altında olabilir. Tahminlerin petrol fiyatı değişkenliği karşısında ne kadar hassas olduğu tam olarak anlaşılamıyor;
  • StatoilEni ve Total şirketleri karbon ile alakalı ölçütlerde en iyi performansı sergilerken; SuncorExxonMobil ve Chevronsıralamanın en altında yer alıyor.

Kurumsal yatırımcılar tarafından en iyi iklim değişikliği araştırmalarına imza atan kurum seçilmiş CDP’nin raporu, bu endüstrinin düşük karbonlu gelecekteki yerini sağlama alabilmek için daha iyi sermaye disiplinine sahip olması gerektiğini ortaya çıkardı. Bunun için esas maliyetlerini azaltmalı ya da sermayelerini hissedarlarına geri göndermeliler. Ayrıca bu araştırmaya göre, olası rezervlerle ilgili sağlam verilerin olmaması, şirketlerin varlık portföyü riskini karşılaştıran yatırımcılar için gerekli bilgilerin önemli derecede azalmasına sebep oluyor. 

Raporun özetini okumak için buraya tıklayınız.

Basın bülteni için lütfen buraya tıklayınız.

About the Author