Global Plastik Anlaşması'nın oluşturulması süreci geçtiğimiz yıl başlamış olup, tarihi BM Çevre Kurulu Kararı ile Plastik Kirliliğine Son Verme adlı bir Hükümetlerarası Müzakere Komitesi (Intergovernmental Negotiating Committee - INC) oluşturularak 2024 yılına kadar plastik kirliliği üzerine uluslararası hukuki bağlayıcılığı olan bir enstrüman geliştirmesi amaçlanmıştır.

Küresel Plastik Antlaşması kritik bir noktada gerçekleşmektedir: plastik kirliliği dünya karasal, deniz ve tatlı su ekosistemlerini tehdit ederken, denizdeki plastik kirliliğinin eğer plastik tüketimi günümüzdeki gibi devam ederse önümüzdeki yirmi yıl içinde üç kat artması beklenmektedir. Tek kullanımlık plastik üretimindeki büyüme mevcut hızla devam ederse plastikler 2050 yılına gelindiğinde dünya sera gazı emisyonlarının beş ila on arasında bir yüzdesini oluşturabilir.

Plastik kirliliği ekosistemlerimize, ekonomilere, toplumlara zarar vermektedir. Bu nedenle CDP, küresel raporlama platformunu kullanarak dönüştürücü ve iddialı özel sektör eylemlerini mümkün kılmak adına şirketlere çağrıda bulunmakta ve plastik kullanımlarına dair bilgileri raporlamaları için davet etmektedir.

CDP, plastik kirliliği krizinde şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmak için ayrıca INC-2'ye dahil olmuştur. INC-2, Birleşmiş Milletler’e üye devletlerin fikir birliği oluşturmaya başladığı uluslararası müzakere sürecinde önemli bir anı temsil etmektedir. Aynı zamanda, bu gelişme, şirketler, finansal kurumlar ve tüketiciler arasında plastik kullanımı ve etkilerine dair bir farkındalık yaratmaktadır. Küresel Plastik Antlaşması müzakereleri, plastik kirliliğiyle ilgili hedeflere ulaşmada hayati öneme sahiptir.

CDP, Pew Charitable Trusts, Minderoo Vakfı (Minderoo Foundation) ve Ellen MacArthur Vakfı (the Ellen MacArthur Foundation), Küresel Plastik Antlaşması'nın plastik raporlamasını zorunlu kılması gerektiğine inanıyor. Zorunlu plastik raporlaması, plastik kirliliği ve atığının sona erdirilmesi için dönüştürücü bir eylemin temelini oluşturacaktır. Ulusal düzeydeki düzenlemeler özel sektörün etkili adımlar atmasını sağlamak için hayati öneme sahiptir, ancak bu politikalar, küresel ekonomide plastik üretimi, kullanımı ve bertarafı ile ilişkili net, kapsamlı ve karşılaştırılabilir verilere dayandırılmalıdır. Plastik kirliliğinin finansal, ticari ve yasal etkileri, fırsatları ve riskleri gibi etkileri de dikkate alınmalıdır. Plastik kirliliği krizini sona erdirmek için gereken ekonomi dönüşüm için yeni politikalar oluşturulması ve mevcut sermayenin plastik kirliliğini önlemeye yönelik aksiyonlara aktarılması gerekmektedir. Raporlama yapmak ayrıca ulusal ve uluslararası hedefler ve taahhütler doğrultusunda ilerlemenin takip edilmesi için de önemlidir ve Küresel Plastik Antlaşması'nın hedeflerine ulaşılmasında kritik bir rol oynamaktadır.

İngiltere Hükümeti, Küresel Plastik Antlaşması'na destek için 2,4 milyon dolar taahhüt etmiştir. Aralık ayında üçüncü ve son Uluslararası Müzakere Komitesi oturumu Nairobi'de gerçekleştirilecek olup müzakerelerden ne çıkacağı henüz öngörülmese de, çevre raporlaması yapmanın yaklaşan küresel kurumsal taahhütlere ihtiyaç duyulan şeffaflık ve hesap verebilirliği getireceğini biliyoruz.

CDP olarak plastik kirliliğiyle ilgili kurumsal eyleme katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu amacın eyleme dönüşmesini sağlamak için, zorunlu kurumsal plastik raporlamasını, Küresel Plastik Antlaşması'nın temel bir mekanizması haline getirmek için de gerekli desteği vermeyi taahhüt ediyoruz.

Bu konuda attığımız ilk adım ise CDP olarak 2023 yılı raporlama döngüsünde Su Güveliği programı kapsamında soru setlerimize plastik ile ilgili sorular dahil etmek oldu. Amacımız şirketler tarafından, plastik kirliliği ile mücadelede en azimli aksiyonların alınmasını sağlamak.