Dünyanın önde gelen çevresel raporlama platformu CDP’nin yeni tedarik zinciri raporu, tedarik zincirlerindeki iklim risklerinin iş dünyası için keşfedilmemiş bir fırsat alanı olduğunu ortaya koyuyor. Raporda, şirketlerin tedarik zinciri emisyonlarını azaltarak yaklaşık 165 milyar ABD doları değerinde finansal kazanç elde edebileceği belirtiliyor. Ancak rapor, birçok şirketin hala bu fırsatları göz ardı ettiğine dikkat çekiyor.

CDP'nin "Zinciri Güçlendirmek: Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Dönüşümünü Hızlandırmak İçin Sektörel İçgörüler" başlıklı raporu, 2023 yılında 23.000'den fazla şirketin verilerini analiz etti. Bulgular, tedarik zinciri emisyonlarının (Kapsam 3) ölçülmesi ve yönetilmesinin bir gereklilik olduğunu gösteriyor. Şirketlerin, bu riskleri ele almamaları durumunda karşı karşıya kalacakları maliyetin, bu riskleri hafifletmek için gereken önlemlerden neredeyse 3 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Ayrıca, raporda yer alan veriler, tedarik zincirlerinde iklimle ilgili fırsatların 165 milyar dolarlık potansiyel finansal kazanç sağlayabileceğini gösteriyor.

 

 

 

 

Önemli Bulgular

- Tedarik zinciri emisyonlarının izlenmesi ve yönetilmesi şirketler için avantajlı bir yaklaşım

Tedarik zincirlerindeki iklimle ilgili risklerin ele alınmaması, bu riskleri hafifletmek için gereken eylemlerin maliyetinin neredeyse 3 katına mal olur. İklimle ilgili fırsatları raporlayan şirketler, 165 milyar ABD doları potansiyel finansal kazanç öngörmektedir. Bu girişimlere yatırım yapan şirketlerin kazanç elde etme potansiyeline sahip olduğu görülüyor.

 

- Kapsam 3 emisyonları birçok şirket için hala kör nokta

Raporlama yapan her 4 şirketten yalnızca 1'i, tedarik zinciriyle ilgili iklim risklerini risk yönetimi süreçlerine dahil etmektedir. Şirketlerin yarısından fazlası emisyonlarını azaltmak için girişimleri olduğunu bildirirken, sadece öncü olan %15'i bu süreçte değer zincirlerini hedef alıyor. Bu da bir şirketin karbon ayak izinin büyük bir kısmının tamamen göz ardı edildiği anlamına geliyor.

 

- CDP’nin Tedarik Zinciri Programı aracılığıyla, önde gelen kurumsal satın alıcılar tedarik zincirlerindeki iklim risklerini gözler önüne seriyor

CDP Tedarik Zinciri üyeleri, iş birliği ve etkileşimin eyleme dönüştüğünü göstermektedir. CDP aracılığıyla raporlama yapan tedarikçiler, müşterilerinin bu sayede 43 milyon tonluk emisyon azaltımı sağladığını bildirdi; bu miktar, İsveç’in yıllık toplam emisyonlarından daha fazladır.

 

-  Bankalar, çevresel kriterlere bağlı olan avantajlı finansman şartları sunarak büyük satın alıcıların ve tedarikçilerinin net-sıfır hedeflerine geçişini destekleyebilir

Bu finansal teşvikler, emisyon azaltımında büyük ölçekli etki yaratmada son derece etkilidir. Alıcıların finansal teşvikler sunduğu durumlarda, tedarikçilerin yıllık emisyonlarını azaltma olasılığının %52 daha yüksek olduğu görülüyor.

 

CDP Tedarik Zinciri ve Raporlama Hizmetleri Direktörü Simon Fischweicher:

“Verilerimiz çok açık bir hikaye anlatıyor: Verimlilik, rekabet gücü ve iddialı iklim eylemi el ele gidiyor. Evet, iklim değişikliği, işletmeler ve küresel tedarik zincirleri için inkâr edilemez bir risk oluşturuyor, ancak aynı zamanda harekete geçmek isteyenler için önemli bir fırsat sunuyor. Bu bulgular, şeffaflığı benimseyen ve tedarik zinciri emisyonlarını ele alan şirketlerin yalnızca iklim risklerini azaltmadığını, aynı zamanda finansal kazançlar elde ettiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Harekete geçenler, sadece dirençlerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri ve yatırımcılar için daha çekici hale gelerek pazardaki rekabetçi konumlarını da güçlendiriyor. Kısacası, tedarik zinciri emisyonlarını ölçmek ve yönetmek iş açısından mantıklıdır. Harekete geçmeyenler geride kalacaktır.”

Rapora ulaşmak için buraya tıklayınız.

About the Author