Oliver Wyman ile ortaklaşa hazırlanan bu rapor, COP27'ye giderken mevcut kurumsal emisyon azaltım hedeflerinin Paris Anlaşması'nın 1.5°C hedefini karşılayacak kadar iddialı olup olmadığını değerlendirmek için CDP'nin en son sıcaklık derecelendirme metodolojisi kullanılarak yazıldı. Bir adım geriden CDP sıcaklık derecelendirmelerini hatırlamak gerekirse; bu yöntem küresel olarak 4.000'den fazla şirketi kapsayan, kamuya açıklanmış kurumsal emisyon hedef açıklamalarından oluşan kapsamlı veri setini bilime dayalı küresel ısınma yörüngeleriyle karşılaştırır. 

G7 ülkelerindeki şirketler 2.7°C sıcaklık artışı yolunda

Dünya’nın pek çok bölgesinde artan enerji güvensizliği, artan enflasyon ve aşırı hava koşulları gibi zorlu bir küresel kriz ortamında, COP27'nin Paris Anlaşması-1.5°C hedefini gerçekleştirmesi artık her zamankinden daha kritik.

G7 ülkelerindeki özel sektörün bu noktada oynayacağı önemli bir rol var. 2021'deki güçlü ivmeyle, özellikle geçen yılki COP26'nın başlangıcında, iklim hedefleri taahhüt eden ve belirleyen şirket sayısında hızlı bir artış görüldü. Yine de bu rapordaki analiz, G7 ekonomilerindeki şirketler tarafından kamuya açıklanan sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltım hedeflerinin hala yalnızca bilimin en yıkıcı çevresel etkilerden kaçınmak için talep ettiği üst sıcaklık sınırı olan 2.7°C' ile uyumlu olduğunu ortaya koyuyor. Bu da Kapsam 3 emisyonları olarak bilinen kurumsal tedarik zincirlerinden kaynaklanan emisyonlar hariç tutulursa 2.4°C anlamına geliyor. Her ikisi de, Paris Anlaşması'nın sıcaklık artışını 1.5°C veya altında tutma hedefinin oldukça üzerinde.

Rapor, G7'de en iyi performans gösteren kurumsal sektörlere sahip ülkelerin tümünün Avrupalı olduğunu belirtiyor. Avrupa'nın görece üstün performansı, şirketlerin emisyon azaltım hedefi belirlemesinin daha geniş çapta üstlenilmesini ve ekonomilerin yapısındaki yapısal farklılıkları yansıtıyor.

En yüksek sıcaklıklar, en az sayıda şirketin hedef belirlediği G7 ülkelerinde bulunuyor. 3.1°C'lik bir artış bekleyen Kanada'da, rapor edilen tüm emisyonların %88'i, hedefleri olmayan şirketlerden geliyor. 2.8°C'lik bir artışla uyumlu şirketlerle Amerika Birleşik Devletleri'nde, hedeflerin kapsamadığı emisyonların yarısından fazlası fosil yakıt sektöründen geliyor.

Avrupa gelişiyor, ancak hala sıcak

Geçen yıl bilime dayalı hedeflere sahip Avrupa şirketlerinin sayısında %85'lik bir artışın ardından, piyasa değerine dayalı olarak yarısından fazlası (%51) artık Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) aracılığıyla hedefler belirledi. Bu, hedeflerin iklim biliminde yer alan ve SBTi tarafından onaylanan karbon azaltma yollarıyla tutarlı olarak geliştirildiği anlamına geliyor. En son SBTi İlerleme Raporu, bilime dayalı hedefleri olan şirketlerin, hedefleri olmayan şirketlerden önemli ölçüde daha hızlı karbonsuzlaştığını ortaya koydu. 

Avrupa'daki bu hızlı ilerleme, 2021'den bu yana Avrupa ekonomisinin sıcaklığını 0.3°C "soğuttu". Yine de, Avrupa şirketleri tarafından kamuya açıklanan emisyon azaltma hedefleri artık 2.4°C karbonsuzlaştırma yolu ile uyumlu hale getirildi (değer zincirinden gelen kurumsal Kapsam 3 emisyonları hariç tutulursa 2,2°C). Almanya, İtalya ve Hollanda — tümü 2.2°C'yi destekleyen hedeflere sahip — tüm değer zinciri emisyonları dahil olmak üzere en iyi performans gösteren kurumsal sektörlere sahiptir.

Bununla birlikte, bu ilerlemeye rağmen, şirketler için ortalama sıcaklık derecelendirmeleri, tüm büyük Avrupa ekonomilerinde hala 1.5°C sınırının oldukça üzerinde kalıyor.

Emisyon raporlamasının daha yerleşik ve hedef belirlemenin daha yaygın olduğu Kapsam 1 ve 2 emisyonlarına odaklanıldığında, enerji ve altyapı sektörleri en iyi performansı göstermekte. Bu iki sektör birlikte tüm Avrupa Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının %29'unu temsil ediyor ve sırasıyla 1.9°C ve 2°C sıcaklık derecelerine sahip.

Buna karşılık, malzeme ve nakliye hizmetleri sektörlerindeki şirketler geride kalıyor. İki sektör toplandığında, rapor edilen Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının %40'ından fazlasını temsil ediyorlar ve sırasıyla 2.4°C ve 2.6°C gibi önemli ölçüde yüksek sıcaklık derecelerine sahiptirler.

Diğer bölgeler Avrupa'ya ayak uyduramıyor

G7'nin ötesine bakıldığında, Avrupalı ​​şirketler Asya ve Kuzey Amerika'daki muadillerinin önünde puan alıyor. Kapsam 1 ve 2 emisyonlarına dayalı olarak, merkezi Kuzey Amerika'da bulunan şirketler toplu olarak sıcaklıkta 2.5°C'lik bir artış yolunda, Asya merkezli şirketler ise 3°C'lik bir yolda ilerliyor. Her ikisi de Avrupa'nın 2.2°C'sinden önemli ölçüde yüksek.

Bölgeler arasındaki en büyük farklılıklardan bazıları elektrik üretimi ve altyapı sektörlerinde. Örneğin, Avrupa'nın 1.9°C enerji sektörü, Kuzey Amerika'da 2.1°C ve Asya'da 3°C ile karşılaştırılabilinir. Bu farklılık, stratejik olarak önemli bu sektörlerde karbonsuzlaştırmayı destekleyen uzun vadeli iç politikaların önemli rolünü yansıtmaktadır.

Buna karşılık malzeme sektörü, doğası gereği daha küreseldir ve şirketler, çelik ve çimento üretimi gibi endüstriyel süreçleri yeniden oluşturmada ortak zorluklarla karşı karşıya. Bununla birlikte, şirketlerin istekliliğinde bölgeler arasında farklılıklar mevcut: Avrupa'nın 2,4°C'ye uyumlu sektörü, Kuzey Amerika'da 2.6°C ve Asya'da 2.9°C ile karşılaştırmaktadır.

Analiz, tüm değer zinciri emisyonları (Kapsam 1, 2 ve 3) dahil edildiğinde neredeyse tüm sektörlerde ve bölgelerde daha yüksek sıcaklık dereceleri gösteriyor. Bu, büyük ölçüde tedarik zincirlerinde ve son ürünlerin kullanımında yoğunlaşan Kapsam 3 emisyonlarının ölçülmesi ve yönetilmesinin daha zor olduğunu yansıtıyor. Sonuç olarak, hedefler çok daha az yaygın ve aynı zamanda daha az iddialı.

Önceki CDP-Oliver Wyman araştırmasında, yüksek etkili şirketlerin yalnızca %53'ünün, genellikle satın alınan mal ve hizmetlerden kaynaklanan emisyonları veya ürünlerin nasıl kullanıldığını takip ederek en önemli Kapsam 3 kategorilerine ilişkin verileri açıkaldığı tespit edildi. Küresel Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının %43'ü hedefler tarafından kapsanırken, küresel Kapsam 3 emisyonlarının yalnızca %26'sı kapsanmaktadır. Yine de bu emisyonlar kritik öneme sahip: Ortalama olarak, Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının toplam hacminin altı katını temsil etmekteler. ABD'de, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, birçok şirketi Kapsam 3 emisyonlarını açıklamaya zorlayacak önerilen bir kuralı kabul ederse, bu durum değişebilir.

Sonuç olarak:

Artan sayıda şirket, emisyonlarını azaltmak için güvenilir, bilime dayalı hedefler belirliyor ve bu, beklenen emisyon yolları üzerinde gerçek bir etki yaratmaya başlıyor. Daha da önemlisi, bu aynı zamanda başta ABD ve Avustralya olmak üzere birçok büyük ekonomide daha cesur kamu politikalarının teşvik edilmesine yardımcı oluyor.

Yine de, ilerleme düzensiz şekilde devam ediyor. Yeterince şirket hedef belirlemeyi benimsememiş durumda ve bu şirketler emisyonlarını azaltma planlarında iddialı değiller. Hedefleri olanlar arasında bile Kapsam 3 emisyonlarını ele almayı ihmal eden çok fazla şirket var.

1.5°C hedefini anlamlı ve uygulanabilir kılmak için, en iyi uygulamaların öncü şirketlerden yayılmasında daha fazla gelişmeye ihtiyaç var. Bu öncü şirketler kendi hedeflerini gerçekleştirmek adına daha fazla çaba sarf etmelidir.

Raporun tamamına erişmek için tıklayınız.

About the Author