Submitted by firuze.alpaydin on August 19, 2020
Bu yıl, CDP’nin Türkiye’de onuncu, dünyada ise yirminci senesiydi. Yirmi sene içinde çevresel raporlamanın altın standardı haline gelen CDP’nin kurucularından Paul Dickinson ile yirminci yıla özel bir röportaj yapıldı.
İşte o röportajdan öne çıkan bazı kesitler:
CDP’nin yirmi yılda yarattığı etkiyi nasıl özetlersiniz?
Şirketler ve şehirler nezdinde muazzam bir sera gazı hesaplama ve raporlama dalgası yarattığımızı, şirketlerin su güvenliği üzerindeki etkilerinin ölçülmesini ve bu etkilerin yönetilmesini yaygınlaştırdığımızı ve ormansızlaşmayı tetikleyen malların şirketler tarafından hammadde olarak kullanımını takip eden çok geniş bir küresel programı başarıyla uygulamaya koyduğumuzu haklı olarak iddia edebiliriz.
Bugün gelinen noktada 8.000'den fazla şirket CDP raporlaması yapıyor. Tokyo'dan São Paulo'ya ve New York'tan Johannesburg'a dünyanın en büyük ekonomilerine derinlemesine yerleşmiş durumdayız. Verilerimiz Bloomberg, MSCI ve S&P tarafından satın alınarak dünyayı hızla değiştiren ESG (Çevre, Sosyal, Yönetişim) devriminin temel taşı olarak kullanılıyor.
CDP’nin yirminci yılı bir yandan da küresel bir sağlık kriziyle mücadele ettiğimiz bir yıl oldu. Sizce CDP’nin pandemi sonrası iyileşme döneminde etkisi ne olacak?
Artık herkes yeşil bir iyileşmenin şart olduğu konusunda hemfikir ve CDP raporlaması da bu yeşil iyileşmenin temelini oluşturuyor. Bugüne kadar paydaşlarımızın düşük karbonlu bir gelecek planlamasına yardımcı olduk; şimdi bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. CDP raporlamasının temel amacı zaten küresel riskleri yönetebilmektir. İklim değişikliği bu küresel risklerin başını çekiyor. Umarım COVID-19 krizi tüm dünyanın bazı gerçeklerle yüzleşmesini sağlar ve hep birlikte kendimizi risklere karşı korumak için daha fazla yatırım yaparız.
CDP’nin gelecek yirmi senesi için beklentileriniz neler?
CDP olarak başardıklarımız ile gurur duyuyorum. Fakat bu sadece bir başlangıç; dünya büyük ve kat edecek çok yolumuz var. Önümüzdeki 20 yıl daha da ilginç olacak. Önümüzdeki 20 yıl içinde daha fazla şirketin, yatırımcının, belediyenin CDP raporlaması yapacağını ve böylece çevresel risklerin yıkıcı etkilerinden kaçınmak için gerekli aksiyonları alacağını umuyorum.
Röportajın tamamına ulaşmak için buraya tıklayınız.