COP26’da neler oldu?
 
Glasgow İklim Anlaşması imzalandı
Glasgow’da gerçekleşen 26. Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nın ardından Glasgow İklim Anlaşması katılımcı ülkelerin tamamı tarafından imzalandı. Glasgow İklim Anlaşması kömür tüketimini aşamalı olarak azaltmayı hedefleyen ilk uluslararası anlaşma olması açısından da bir ilk. Katılımcı ülkeler daha güçlü emisyon azaltım taahhütleri için gelecek yıl Mısır’da tekrar bir araya gelecek. COP26'dan, 2023 yılında gerçekleşecek COP28'e kadar yapılacak olan ilk Küresel Stok Sayımı ile ülkelerin kısa vadeli ve uzun vadeli politikalarının 1,5 derece iklim hedefiyle ne ölçüde uyumlu olduğu ortaya çıkacak ve ülkeler taahhütleri bu doğrultuda güncelleyecek. 
 
Kömürü aşamalı olarak “sonlandırmak” ifadesi “azaltmak” olarak değiştirildi
COP26’da 40’dan fazla ülke kömürü aşamalı olarak sonlandırmayı taahhüt ederken, dünyanın en çok kömür tüketen ve bu yüzden ekonomileri büyük ölçüde kömüre bağlı ülkelerinden olan Hindistan, Çin, ABD ve Avustralya sonlandırma taahhüdüne karşı çıktı. 2 hafta süren müzarekereler sırasında anlaşmanın taslak metinlerinde bulunan kömürü “aşamalı olarak sonlandırmak” ifadesi Hindistan ve Çin’in itirazları sonucu “aşamalı olarak azaltmak” olarak değiştirildi. Hindistan halihazırda yoksulluk ve kalkınma ile mücadele eden ülkelerin bu vaadi yerine getirmesinin zorluğunu vurguladı. Anlaşmanın dilindeki “yumuşama” birçok katılımcı ülke tarafından “hayal kırıklığı” olarak nitelendirildi.
 
40’tan fazla ülke kömür santrallerini aşamalı olarak sonlandırmayı kabul etti, 23 ülke yeni kömür santralleri için inşaat ve ruhsat vermeyi durdurma taahhüdünde bulundu
40'tan fazla ülke kömür santrallerini aşamalı olarak sonlandırmayı kabul ederken, 23 ülke COP26 Kömürden Temiz Enerjiye Geçiş Anlaşması'nı imzalayarak ilk kez yeni kömür santralleri için inşaat ve ruhsat vermeyi durdurma taahhüdünde bulundu. Büyük uluslararası bankalar 2021 yılı sonuna kadar yeni kömür santrallerinin uluslararası kamu finansmanını sonlandırma taahhüdünde bulundular. Fakat, geçen yılın küresel kömür tüketiminin yüzde 54'ünden sorumlu olan Çin de dahil olmak üzere en büyük kömür üreticileri ve tüketicilerinin bazıları anlaşmaya katılmadı. Bu ülkelerin bazıları Çin ile birlikte kömür tüketiminin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan Hindistan, ABD ve Avustralya.
 
Fosil yakıt endüstrisi COP26’nın en büyük delegasyona sahip grubu oldu, Petrol ve Doğalgazın Ötesi İttifakı 17 ülke tarafından imzalandı.
COP26 müzakereleri ayrıca kömür odaklı olması yönünden de eleştirildi. Zirveye kömür teması hâkim olurken, petrol ve doğalgazdan kömür kadar söz edilmedi. Fosil yakıt tedariğine son vermeyi hedefleyen Petrol ve Doğalgazın Ötesi İttifakı 17 ülke tarafından imzalandı. Zirveye ev sahipliği yapan Birleşik Krallık ise ittifakı imzalamayı reddetti. Ayrıca, fosil yakıt endüstrisi bütün katılımcı ülkeleri geride bırakarak iklim zirvesinin en büyük delegasyona sahip grubu oldu.
 
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere verdiği finansal desteğin iki katına çıkarılmasına karar verildi
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere sağlayacağı iklim finansmanı zirvenin önemli tartışma konularından biriydi. Zirvede gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere verdiği finansal desteğin iki katına çıkarılmasına ve aşırı hava olaylarından etkilenen ülkeler için bir fon oluşturulmasına karar verildi.
- ABD, 2024 yılına kadar yılda 11,4 milyar dolar ve sadece iklim adaptasyonu için 3 milyar dolar taahhüt etti.
- İngiltere, iklim finansmanını 2020 ile 2025 yılları arasında ikiye katlayarak 11,6 milyar dolara çıkaracağını söyledi.
- Kanada, iklim finansmanı desteğini 2020 ile 2025 arasında ikiye katlayarak 5,3 milyar dolara çıkaracağını duyurdu.
- Japonya, Asya'daki emisyonları azaltmak için önümüzdeki beş yıl içinde 10 milyar dolar teklif etti
- Norveç, uyum finansmanını üçe katlamayı taahhüt etti; Avustralya katkısını ikiye katlayacak.
- İspanya, iklim finansmanı taahhüdünü 2025'ten itibaren yılda %50 oranında artırarak 1,55 milyar dolara çıkaracak.
 
İngiltere hükümeti, 2023 yılında 100 milyar dolarlık yerine getirilmeyen hedefe ulaşacaklarını söyledi
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere 2009 yılında verdiği “2020 yılına kadar yılda 100 milyar dolar” taahhütü yerine getirilmemişti. İngiltere hükümeti, 2023 yılında 100 milyar dolarlık hedefe ulaşacaklarını söyledi. En az gelişmiş ülkeleri temsil eden LDC grubu ise, bu gecikmenin kabul edilemez olduğunu ifade etti. İklim ekonomistleri ise 100 milyar doların iklim değişikliğine uyum için yeterli olmadığının altını çiziyor.
 
Gelişmekte olan ülkeler fazlasını talep ediyor
COP26'da zengin ülkelerin sağladıkları iklim finansmanını 2025 yılına kadar en az iki katına çıkarmalarına (2019 yılında verikleri miktarın) yönelik çaba, Glasgow İklim Anlaşması’na yalnızca bir “artış” olarak yansıdı. Öte yandan pek çok gelişmekte olan ülke, 2030 yılına kadar yılda en az 1 trilyon dolar talep ediyor. Gelişmiş ülkelerin iklim borcunu ödemeleri için ayrı bir finansman akışına yönelik talepler var. Fakat gelişmiş ülkeler kendilerine resmi sorumluluk yükleyen bir dilden kaçınıyorlar. 
 
Kayıp Hasar Finansmanı reddedildi
COP26’da Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin bazıları, savunmasız ülkeler için talep edilen kayıp hasar fonunun kurulmasını reddetti. Bir diğer deyişle, iklim değişikliğinin etkilerinden şimdiden ve en çok etkilenen küçük ada ülkeleri ve diğer kırılgan ülkeler tarihi iklim borçlarını COP26’da da tahsil edemedi. Kayıp Hasar Finansmanı ise COP26’da sadece bir dialog olarak kaldı. Bu karar COP26’nın iklim adaleti perspektifinden başarısızlığı oldu.
 
ABD ve İngiltere son taahhütleriyle iklim finansmanına en çok katkı sağlayan ülkelerden oldu
ABD ve İngiltere son taahhütleriyle iklim finansmanına en çok katkı sağlayan ülkelerden oldu. Ancak büyüklüğü ve kaynakları göz önüne alındığında ABD, adil payı olarak kabul edilen miktarın çok gerisinde kalıyor.
 
İklim finansmanın daha az kredi daha çok hibe aracılığıyla sağlanması konusunda anlaşmaya varıldı 
Bir diğer önemli nokta ise, 2018 yılı itibariyle, gelişmekte olan ülkelere iklim eylemi için ayrılan finansmanın yaklaşık dörtte üçü, hibe değil krediler şeklinde verildi. Bu durum yoksul ve halihazırda borçlu ülkeler için büyük bir sorun. COP26’da iklim finansmanın daha az kredi daha çok hibe aracılığıyla sağlanması konusunda anlaşmaya varıldı.
 
Paris Anlaşması Kural Kitabı tamamlandı ve Paris Anlaşması'nın 6. maddesi karara bağlandı
2015 yılında yazılan Paris Anlaşması Kural Kitabı tamamlandı. Paris İklim Anlaşması'nda ülkeler küresel sıcaklık artışını, 2 derecenin "çok altında" tutmayı taahhüt ederken, COP26’da hedef 1,5 derece olarak netleştirildi. Emisyon hedeflerini beklenenden daha fazla azaltan ülkelerin, hedeflerinin gerisinde kalan ülkelerle emisyon ticareti yapmalarına izin verecek. Ülkeler 2024 yılına kadar sera gazı emisyonlarının ayrıntılı bir envanterini tutmak zorunda kalacaklar ve bu envanter gelecekteki emisyon kesintileri için temel alınacak. Ülkeler ayrıca karbon kredilerinin satışından elde edilen gelirlerin %5'inin yoksul ülkelerin iklim adaptasyonunun finansmanına gitmesi gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. Emisyon azaltımını artırmak içinse karbon kredilerinin %2'si iptal edilecek ve ülkelerin iklim hedeflerine sayılmasına izin verilmeyecek. Türkiye gibi emisyon azaltım hedefi belirlememiş ülkelerin emisyon ticaret sistemine nasıl gireceği ve farklı metrikler kullanılarak belirlenen NDC’lerin emisyon ticaret sisteminde nasıl kullanılacağı ise henüz netleştirilmedi. Ayrıca. COP26'da adaptasyon finansmanı konusunda ise resmi bir karar alınmadı.
 
137'den fazla ülke net sıfıra ulaşmayı taahhüt etti
COP26'nın en önemli hedeflerinden biri, ülkelerin 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmalarıydı. Dünyanın en yüksek üçüncü karbon emisyonu yapan ülkesi Hindistan, 2070 yılında net sıfıra ulaşmayı ve 2030 yılına kadar enerjisinin yüzde 50'sini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı taahhüt etti. Fakat, Climate Action Tracker'ın raporuna göre net sıfır sözü veren ülkelerin yalnızca yüzde 6'sının sağlam ulusal net sıfır hedefleri var. İngiliz şirketler ve finansal kurumlar, Hazine tarafından belirtilen kurallara uygun olarak, iklim hedeflerine nasıl ulaşacaklarını açıklamak zorunda kalacak.
 
Avrupa Komisyonu sınırda karbon vergisi mekanizması uygulayacağını açıkladı
Avrupa Komisyonu, ticari ortakları olan hükümetlerin kendi karbon emisyon sistemlerini kurmamaları halinde, sınırda karbon vergisi mekanizmasını uygulayacaklarını açıkladı.
 
Glasgow Liderlerinin Ormanlar ve Arazi Kullanımı Bildirgesi 141'den fazla ülke tarafından imzalandı
Gelecek on yıl boyunca ormanları korumayı, onları eski haline getirmeyi ve küresel sıcaklık artışını 2C'nin altında tutma politikalarını kolaylaştırmayı amaçlayan Glasgow Liderlerinin Ormanlar ve Arazi Kullanımı Bildirgesi 141'den fazla ülke tarafından imzalandı.
 
En çok metan emisyonu yapan 3 ülke; Çin, Rusya ve Hindistan Küresel Metan Taahhüdü’nü imzalamadı
Küresel Metan Taahhüdü, Eylül ayında ABD ve AB tarafından önerildi. Taahhüt küresel metan emisyonlarını 2030 yılına kadar 2020 seviyelerine göre en az yüzde 30 azaltmayı hedefliyor. En çok metan emisyonu yapan 3 ülke Çin, Rusya ve Hindistan taahhütü imzalamadı.
 
Önde gelen otomobil üreticileri fosil yakıtlı araçları 2040'a kadar sonlandırma taahhüdünde bulundu
COP26'da 24 ülke ve aralarında Ford, Mercedes, Volvo ve Mercedes-Benz'in de olduğu bir grup önde gelen otomobil üreticileri fosil yakıtlı araçları 2040'a kadar "veya daha erken" sonlandırma taahhüdünde bulundu.
 
COP26’da ülke temsilcilerinin çoğunluluğunu erkekler oluşturdu
Zirvenin bir diğer dikkat çeken noktası ise ülke temsilcilerinin çoğunluluğunu erkeklerin oluşturmasıydı. Şimdiye kadar yapılan bütün COP’ların ortalaması alındığında erkekler toplam temsilcilerin %75’ini oluşturuyor. Bu COP’da da erkek çoğunluğu değişmedi.
 
COP26 hem başarılı hem de başarısız oldu
Anlaşma kömür tüketimini aşamalı olarak azaltma taahhüdüyle bir ilk olsa da sonlandırma taahhütünün verilememesi açısından başarısız oldu. Katılımcı ülkeler Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılarını (Nationally Determined Contributions; NDC’s) artırdı. Fakat bu taahhütler küresel ısınmayı 1.5 C° ile sınırlamakta yetersiz görünüyor. Ülkeler Glasgow’da verdikleri taahhütleri yerine getirse bile küresel ısınmanın 1.5 C°’yi aşacağı ortaya çıktı. Bu yüzden Glasgow Anlaşması bir zafer olarak değil, bir başlangıç noktası olarak görülmeli. Katılımcı ülkeler “daha iyi ama yetersiz “olan taahhütlerini 2022 yılında daha da güçlendirmeli.
 
Türkiye neler yaptı?
Türkiye COP26’ya Paris Anlaşması’na taraf olarak katıldı ve Glasgow Anlaşması’nın kömürden çıkış kararı dahil olmak üzere tüm kararlarını desteklediğini beyan etti. Kömür santrallerini çalıştırabilmek için ithal kömüre bağımlı olan Türkiye yenilebilir enerji dönüşümüne en çok ihtiyaç duyan ülkelerden biri. 
 
Yeşil İklim Fonu’ndan 3 milyar dolar alacağını açıklayan Türkiye, Glasgow öncesi “gelişmiş ülkeler” (Ek-1) kategorisinden çıkma talebinden vazgeçti. Gelişmekte olan ülkelerin yararlandığı Yeşil İklim Fonu’ndan Türkiye’nin nasıl yararlanacağı ise bir başka tartışma konusu oldu. 
 
2053 yılında net sıfır olmayı hedefleyen Türkiye, kendisini net sıfıra ulaştıracak yol haritasını açıklamalı. Ayrıca, Türkiye kömürü sonlandırma ya da metan emisyonlarını bitirme taahhütünde bulunmadı, ormansızlaşmayı durdurma taahhüdü verdi. COP27’de, Mısır’da Türkiye’nin yeni bir NDC yayınlaması bekleniyor. Fakat henüz Türkiye tarafından bir açıklama yapılmadı. 

About the Author